Kazım, Murtaza ve ben oturduk bir çay sofrasına.
Murtaza söylemesiyle uyuyamamış
sövdü erkenden, sabahların belasına.
Kazım da tek gözüyle erken yazıyor Mücellasına.
Konu açıldı geldi Mecnun meselesine
Ben derin sukuttayım yakalanmamak için sevgili meselesine .
Kazım, Osmanlı tokatından evla bir yumruk atıyor sofranın ortasına,
Murtaza ya bu başlıyor akıl satmaya, yarı uyanık kafasıyla.
Murtaza:
-Dağları delmekle olmuyor bu işler.
Mihriva:
-Hangi dağ delinmiş, hepsi yalan dolan kardeşler.
Kazım :
-Mecnun yandı gitti Leyla'nın belasına.
Yaşasaydı şimdi gece gündüz mesaj mı atılır, der sayardı sevdalısına.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder