Doğma, büyüme buralıyım.
Eşim şuralı.
Biz şuradan göç etmişiz.
Sadece annesinin memleketini söyleyenler.
Bunlar sorulan soruların cevabı değil.
Yozgatlının, Ankaralıyım demesi insanları inandırmıyor, şiveden anlaşılır.
Yarın arabaşı çorbası yapacaksın anlaşılır.
Tipinden anlaşılır.
Kültür olarak anlaşılıyor.
İstesen de istemesen de bir kültürün içinde yetişmiş oluyorsun.
Bir aylık bir imzanın verdiği gururla sonra başka bir yerin insanı oluyorsun.
Bunu da en çok Karadeniz gelinleri yapıyor aslında.
Sonra insan gayri ihtiyari soruyor, karalahana çorbası.
Kem küm..
Karalahana sarması
Zeytinyağlı mı diyen duydum.
Balığı biz beyaz unla kızartırız.(hele hele)
Hayır zorlama söyle, söyle de anlayalım.
İnsan kendi yaşadığı memleketlisi olduğu şehir de bile ''aslını inkar'' için bu denli uğraşırsa,
yetiştireceğin çocuk, dünyaya bırakacağın genotip inkar usülünü kaldırmaza.
Kavram kargaşalarına, uzatmalara, sıkılmalara lüzum yok.
Bastıra bastıra ben şuralıyım diyeceksin.
Memleketinin insanları yeterince iyi değil mi?
Emin ol bulunduğun yerinde değil.
Herhangi bir ilin tüm insanlarının da değil.
Son olarak ''aslını inkar eden bizden değildir.'' diyen Hz. Ali
bu sözünde ırkçılıktan bahsetmese bile neseb icabı bir şeyleri inkar etmek hoş olmuyor.
Aslında babanı inkar etmek gibi bir şey ve tabi annenin nereli olduğu da önemli babanın seni tek başına oluşturabileceği bir gen yapısı da yok. Annen sadece seni taşımıyor ondan da gelen çeşitli özelliklerin var, olmaya da mecbur.
Nereli olduğun kimseyi ilgilendirmez fakat.
Böyle kuvvetli inkarlar şahsiyetten büyük şeyler götürür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder